Yazar: gozdegozde
Kedi Bakımı Hakkında
Gündüzleri bahçeye bıraktığınız kediniz, akşama kadar hem oynar, hem de avlayabildiği çeşitli hayvancıklarla karnını da doyurup keyiflenir. Fakat onu geceleyin dışarıda bırakmayarak mutlaka içeri almalı, yatağında yatmasını sağlamalısınız.
Kısa ve uzun tüylü kediler, kısa zaman aralıklarıyla taranıp fırçalanmak isterler. Uzunca zaman taranmayan kedilerde tüyler çok dökülür, keçeleşir ve kirli, çirkin bir durum alır. Keçeleşmiş tüyleri bir makasla ve dikkatle almak, ondan sonra da hayvanı tarayıp fırçalamak lazımdır.
Tepeden tırnağa kadar çamura bulandığı zamanlar dışında kedinin, köpekler gibi yıkanması şart değildir. Hayvanın tüylerini kirlendiği zaman talk pudrası sürüp fırçalamak postu temizler, tüylere canlılık ve parlaklık kazandırır.
Kediler genellikle 10 yıl yaşarlar. Fakat iyi bakım altında tutulan mutlu kediler arasında 15, hatta 20 yılı aşkın yaşayarak emektar bir hatıra halini alanlara da rastlanır.
Tırnak Bakımı
Kedilerimizin tırnakları çok hızlı uzar ve çok sevdiğimiz koltuklarımız mahvolur. Maalesef bun önleyemezsiniz. Ama kedinizin gözüne tırmalamak için kestirdiği bir koltuk varsa, bu koltuğun üzerine bir örtü örtebilirsiniz (misafir gelince kaldırmak şartıyla 🙂 Kedilerin tırnaklarını söktürmek ise son derece vahşi ve insanlık dışı bir harekettir. Eğer böyle yanlış bir harekette bulunursanız, kediniz çok büyük psikolojik sorunlar yaşar. Evden dışarı çıkmayan bir kedinin ise tırnakları kesilebilir.
Dikkat edilecek noktalar:
Normal bir tırnak makası kullanılabilir.
Kediniz derin bir uykudayken bunu denemenizde yarar var-kedinizin patilerini tutup çok bastırmadan parmaklarını baş parmağınızla tutup, hafifçe sıkarsanız tırnağı çıkar.
Şimdi yapacağınız tırnağı kökten uzak bir şekilde kesmek. Asla gördüğünüz kırmızı kan damarlarına yakın bir şekilde kesmeyiniz. Bu kedinizi ölüme bile götürebilir. Yani çok uçtan kesin.
Sadece 1-2 gün kediniz sizi çok tırmalayamayacak.
Not: Asla zorla denemeyin!
Pire Tasması
Pire tasması adından da anlaşılacağı gibi; kedilerdeki dış parazitleri kovmada bir yoldur. Kedinize pire tasması aldınız ve taktınız. Bir süre yanında durmalısınız çünkü kediniz belki tasmadan pek hoşlanmayacak ve onu çıkarayım derken tasma ağızına takılacak. İşte bu gibi durumlar çok tehlikelidir. Çünkü pire tasmaları pireleri kaçırmak için fosfor bazlı kimyasal maddeler içerirler, yenildiği taktirde zehirlenmeler görülebilir.
Başka bir olası durum, kedinizin tasmayı çıkarayım derken tasmanın yine ağızda kalması sonucu karşılaşılan çene çıkıkları… Bu durum da en az zehirlenmeler kadar tehlikelidir. Kedi zorla birşeye alışamaz, vazgeçmelisiniz…
Belki de kediniz taktığınız tasmaya hiç bir şekilde karşı koymayacaktır, ne mutlu size.. Yine de veterinerlerin de tavsiye ettiği gibi, en güvenilir yol pire kovucu damlalardır. Evden dışarı çıkmayan bir kedi için pire sorunu önemli değildir. Fakat sokağa çıkan bir kedinin sahibi olduğunu belirtmek için, tasması takılmalıdır.
Unutulmaması gereken: Kediniz henüz 3 aylık olmamışsa tasma takılmamalıdır.
Ağız ve Diş Sağlığı
Kedinize yumuşak, unlu ve şekerli gıdaları vermekten kaçının. Her 3-4 ayda bir kedinizin ağız ve dişlerini Veteriner Hekime kontrol ettirin. Yemek yeme güçlüğü, ağız kokusu, diş etlerinde kızarıklık, ağlama, saklanma, başına dokunulmasından rahatsızlik duyma gibi durumlarda mutlaka zaman geçirmeden Veteriner Hekimin görüşlerini alın. Sebepsiz davranış bozukluklarının da ağız ve diş sağlığındaki bir problemden kaynaklanacağını unutmayın.
Diş taşı problemini önlemek için sert ve kemirilebilecek oyuncaklar verin ve Veteriner Hekim tavsiyesinde kuru mama yedirin. Mümkünse haftada bir dişlerini fırçalamaya çalışın.
Kedilerde kulak ve göz temizliği
Banyodan önce ya da sonra, kulak temizliğini dikkatli bir şekilde yapmalısınız. Temizlik için kulak temizleyici ya da pamuklu toplar kullanılabilir. Bu temizliği alışkanlık haline getirirseniz, kulaklardaki mikrobik oluşumları ve iltihaplanmayı, oluşmadan engelleyebilirsiniz.
Temizlikte kullanılacak malzeme: Pamuk topları, kulak temizleyici, ılık banyo bezi.
Birinci adım: Kedinizi size göre yüksek bir zemine alın. Daha sonra, iki yana doğru savrulmasını engelleyecek bir şekilde tutun.
İkinci adım: Pamuk toplarına bir parça kulak temizleyici ekleyin.
Eğer çok küçük ya da zayıf bir kediye sahipseniz, pamuk toplarını daha ufak bir hale getirmekten çekinmeyin.
Üçüncü adım: Sakın kulak temizliğini cilt temizliği ile karıştırmayın. Çok daha nazik olmalısınız. Dikkatlice tutuğunuz kulak kabuklarının içini, temizleyicili pamuk toplarıyla, tamamen temizlenene kadar silin.
Dördüncü adım: Yassıyüzlü kedi cinsleri, İran ya da egzotik kısa tüylü kedi gibi cinslerin yüzleri, cinsleri gereği özenli bir temizlik ister. Yüzü ve göz çevresini her zaman temiz ve sağlıklı tutmak zorundasınız.
Her gün yapılacak yüz ve göz temizliğinde, yumuşak ve ılık banyo bezleri kullanılmalı. Böylece gözlerde donuk bir ifade kalmayacak, gözyaşı izleri de azalacaktır.
Fırçalama
Kedi temizliği, gerek banyo gerek fırçalama olsun, sonuç olarak her kediyi mutlu eder. Özellikle fırçalama, kedilerin rahatlatan bir zaman dilimi geçirmelerini sağlar. Bir kediyi mutlu etmenin en kısa yolu onunla ilgilenmekten geçer. Kedi temizliği de onunla ilgilendiğinizi hissettirecektir. Kedi ne kadar özenli bakılıyorsa, kendisini o kadar iyi hissediyor demektir. Kabulettiği her hareketiniz, en iyi teşekkür dilekleriyle size geri dönecektir. Bırakın şımarsın. Ona harcayacağınız her an, kendi ruhsal sağlığınız için de kazanılmış demektir.
Fırçalama Yöntemleri
Kısa Tüylü Kediler
Amerikan kısatüylü, Amerikan teltüylü, İngiliz kısatüylü, Cornish rex, Singapur, Oryantal, Tonkinese, Kahverengi Havana, Korat, Ocicat, Siyam, Mavi Rusya, Chartreux, Pixie-Bob, Scottish Fold, Snow-shoe, devon Rex, Manx, Munchkin, Japon Bobtail. Bengal,
Fırçalama sıklığı: Haftada bir defa. Kullanılacak malzeme: Küçük dişli fırça, kauçuk fırça, kadife parça bez.
Fırçalama tekniği: Kauçuk fırça ile önce kedinin cildine masaj yapılır. Bu masaj kedinin gevşemesine yardımcı olacaktır. Masajı yuvarlak çemberler çizerek devam ettirebilirsiniz. Bunun için de fırçanın kenarını kullanmalısınız. Aynı şekilde devam ederek kedinin kafatasına kadar çıkın. Deriye okşama şeklinde darbelerde bulunun. Dokunuşlar nazik olmalı. Kedinin kafasına yapılan dokunuşların ardından, kuyruğuna doğru uzanın. Masajdan sonra diğer tarağa geçin.
Kısa dişli fırçayla önden arkaya doğru bir fırçalama tekniği kullanın. Kedinin kulak arkasındaki tüylerden başlayın, kuyruğuna kadar uzanın. Ardından kadife kumaşa geçin. Bu durumda tüylerin yine önden arkaya doğru silercesine yatırılmasını sağlayın. Bu işlem tüylerin parlamasını sağlayacaktır.
Orta ve Uzun Tüylü Kediler
Amerikan Bobtail, Amerikan Kıvırcık, Balinese, Birman, Egzotik, Himalayan, Javanese, LaPerm, Maine Coon, Uzuntüylü Manx, Uzuntüylü Munchkin, Norveç orman kedisi, Türk Van kedisi, Ragdoll, İran kedisi, Raga Muffin, Selkirk Rex, Sibirya, Somali, Türk Angora.
Fırçalama sıklığı: Orta ve zayıf tüylüler için, haftada iki defa. Uzun ve kalın tüylüler için haftada üç defa.
Kullanılacak malzeme: Kısa dişli bir fırça, paslanmaz çelikten tarak, yumuşak bir fırça. Fırçalama tekniği: İlk olarak kısa dişli fırçayı tüylerin ters istikametinde kullanacağımızı belirtelim. Kuyruk sokumundan itibaren fırçayı kullanarak, kat kat tabaka halinde tüylerin kalkmasını sağlayın. Kedinin kafasına kadar bu şekilde ilerleyin. Bu işlemi kedinin tam vücudunda tekrarlayın. Yanaklarına da küçük bir dokunuşta bulunabilirsiniz. Ardından paslanmaz çelik tarağı elinize alın. Tüylerin iyice içine soktuğunuz tarağı kedinin cildi üzerinde paralel çizgiler şeklinde hareket ettirmeye başlayın. Tarakla tüyleri yukarı doğru çekin. Bu işlem test işlemidir. Eğer kedinin tüyleri arap saçına dönmüş bir şekilde karışır ya da bir yana yığılırsa parmaklarınızla onları nazikçe ayırabilirsiniz. Son işlem olarak, kedinin tüylerini parlatmak amacıyla yumuşak fırçaya geçiş yapın. Bu nazik fırça ile tüyleri hafif şekilde yerine yerleştirin. Bir bez kullanır gibi kullanacağınız yumuşak fırça ile tüm vücudun üzerinden geçin.
Tüysüz Cinsler: Sphynx
Fırçalama sıklığı: Haftada bir defa. Kullanılacak malzeme: Küçük kauçuk fırça, yağ kurutucu şampuan, yumuşak ıslak bez.
Fırçalama tekniği: Sphynx’ler tüysüz kedilerdir. Ama onların da fırçalanmaya ihtiyaçları vardır. Küçük kauçuk fırça ile yapılması gereken, yumuşak darbeli masajlardır. Bu tarz fırçalarla yapılan masajlar kedileri olumsuz titreşimlerden koruyacak ve aktif haldeki foliküllerden kurtulmasını sağlayacaktır. Sphynx’ler fırçalanma ihtiyacı duymazlar ama özellikle banyoda fırçalanma masaj açısından çok önemlidir. Tüysüz kedilerde genel bir problem de cilt üzerinde biriken kirlerdir. Kat kat olan deri arasına giren bu kirlerin temizliği özen gerektirir. Yağ kurutucu şampuan kullanabilirsiniz. Çalkalayın ve kurutun. Kurutma işlemini bir havlu ile nazikçe yapmalısınız. En sonunda da parlatma işlemi için bebek bezi ile vücudunu silin.
Balık Bakımı Hakkında
Akvaryum balık cinsine göre yeterli büyüklükte olmalı ve hiçbir balık kavanozlarda beslenmemelidir. Balıklara günde iki veya üç kez birkaç dakika içinde bitirebilecekleri kadar yem verilebilir. Fazla yemlemek hem balıklar için sağlıksızdır, hem de akvaryumunuzun çabuk kirlenmesine ve yosunlanmasına yol açar.
Filtre motor sistemi akvaryuma uygun özelliklerde olmalı, ısısı daima aynı düzeyde tutulmalıdır. Balıklar ısı değişikliklerinden olumsuz etkilenirler. Ortama, oksijen ve doğal yem özelliği sağlayan canlı bitkiler konmalıdır.
Balıklarda paraziti önlemek için düzenli olarak ilaçlama yapılmalıdır. Hastalıklardan korunmak için tuzlama yapıp, yabancı yerlerden balık satın almamaya özen gösterilmelidir. Mümkünse bütün balıklar aynı yerden alınmalıdır. Biriken artık maddelerin kısmen atılması ve eksilen minerallerin tamamlanması açısından 1/3 oranındaki düzenli su değişimleri çok önemlidir. Bir akvaryum hortumu aracılığıyla akvaryumunuzun suyunun 1/3’ünü boşaltıp, yerine dolduracağınız, temiz bir kapta üzeri açık dinlenmiş suya, balık sağlığını tehdit eden klor ve ağır metalleri etkisizleştirmek için iyi bir su hazırlayıcı preparat eklemek gerekir.
Büyük akvaryumlarda düzenli su değişimleri ayda bir de yapılabilir. Önemli olan, su değişimlerini belirlenmiş periyoda göre düzenli bir şekilde yapmaktır.
Akvaryumunuzun boyutlarına göre seçeceğiniz iyi bir filtre ile suyun tamamını değiştirmeye hiç bir zaman gerek duymazsınız.
Günlük Bakım :
Sabah ışıklar açıldıktan 15-20 dk sonra balıklar kendine gelir. Bizim de kendimize sormamız gereken sorular şunlardır:
* Renklerinde veya vücutlarında bir anormallik var mı?
* Hırpalanmış bir balık var mı?
* Dışkıları normal mi?
* Solungaçların ikisi de düzgün mü çalışmakta?
* Üreme durumunda olan var mı?
* Hepsi, rahat şekilde yem yiyebiliyor mu?
* Diğerlerini rahatsız eden bir balık var mı?
* Suyun ısısı ne durumda
* Filtreler ve hava motorları çalışıyor mu?
Maddeler halinde yazılınca çok fazla iş varmış gibi görünse de aslında bu maddeleri kontrol etmek 1-2 dk. dan fazla sürmez.
Bu faktörleri kontrol ettikten sonra balıkların yemlerini verip işe gideriz.Akşam geldiğimizde aynı durumları tekrar gözden geçiririz ve bir yemleme daha yaparız.
Sabahları yemlemeleri yapmadan önce ışıkları açıp balıklara uyanmaları için en az 15 dk. vermek gerekir.
Gece ise yedikleri yemleri sindirebilmeleri için ışıkları kapamadan en az 3 saat önce yemlemeyi yapıp daha sonra yem vermemeliyiz. Ayrıca ışıklandırma sisteminin açık olduğu saatleri ne kadar düzenli tutarsak balıklar için o kadar faydalı olur.Çünkü balıklarında bir “BIORITHYM” leri vardır ve bunun düzenli olması sağlıkları açısından önemlidir.
Köpek Bakımı Hakkında
Barındıkları yerin sağlıklı yaşamalarına elverişli olup olmadığından tutun, gereksindikleri besin türü ve oranının karşılanıp karşılanmaması, temizlik ve bakımlarının yapılıp yapılmaması, hareket etme ve dolaşma olanağı bulup bulmamalarına değin pek çok etken, sağlıkları üzerinde etkiler yaratır.
Her ne kadar dış koşullardan etkilenmeyen kişiler için “it gibidir, ona bir şey olmaz!” derlerse de, köpekler, özenli bakım isteyen nazik varlıklardır. Barındırılmaları, beslenmeleri, bakım ve temizlikleriyle diğer gereksinimlerinin karşılanmasında titiz davranılmalıdır. Küçük ihmaller, önemsiz gibi görünen savsaklamalar, bilgisizlikten doğan yanlış uygulamalar, köpek sahibinin büyük çaba ve emekle bile gideremeyeceği sakıncaların kaynağı olabilir. Bu nedenle, köpek bakımında ve onların sağlıkla yaşamalarında büyük önem taşıyan temel konulardan “barınma ve beslenme” üzerinde ayrıntılarıyla durmaya çalıştık. Şimdi de, büyük önem taşıyan diğer bir konuya, köpeğin bakımına değineceğiz.
KÖPEĞİN VÜCUT BAKIMI, TEMİZLİĞİ VE EGZERSİZLERİ
Bakım, köpeğin sağlığını ve iş verimini olduğu kadar, görünümünü ve güzelliğini de etkiler. Bakımı gereğince yapılan köpek, kendini daha ilk bakışta belli eder. Tüylerinin parlaklığı ve düzeninden, hareketlerinin canlılığına, bakışlarındaki dikkat ve zekadan, davranışlarındaki güven ve uyuma değin her şey bunu yansıtır. Hepsinden önemlisi, bakılan köpek sevilen köpek demektir, değer verilen köpek demektir. Bu ise, bir köpeğin yetiştirilmesinde besin kadar önemli bir öğedir. Köpek bakımı belirli başlıklar altında toplanabilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. Tüylerin ve Derinin Bakımı:
Köpek postlu bir hayvandır. Bu post, onun dış etkilere karşı korunmasını sağladığı gibi görünümünü güzelleştiren bir değer de taşır. Köpeklerin bir bölümünün tüyleri kısa, bir bölümünün orta uzunlukta, bir bölümünün ise oldukça uzundur. Doğal olarak uzun tüylü türler, daha büyük ve özenli bir bakım gerektirir. Özellikle tüy değiştirme zamanı olan ilkbahar, ve sonbahar süresince, bu iş daha büyük bir önem kazanır. Gerekli bakım yapılmadığı takdirde, köpeğin yaşadığı tüm çevre tüy döküntüleriyle dolar. Bu ise insanların sağlığı açısından büyük sakıncalar içerir. Köpek için ise başka açıdan önem taşır.
Fırçalanmayan ve bakılmayan tüyler, köpeği rahatsız eder, kaşındırır. Onları kendi çabasıyla düşürmeye çalışır. Bu ise yaralanmasına, cildinin çizilmesine ve mikrop kapmasına yol açabilir. Bazı deri hastalıkları ortaya çıkabilir. Bütün bu sakıncaları önlemek, köpeğin sağlıklı bir cilde ve tüylere sahip olmasını sağlamak için, normal zamanlarda günaşırı, tüy dökümü süresince günde bir kez fırçalamak yararlı ve gereklidir. Ancak, derinin bu devre içinde son derece hassaslaştığı unutulmamalı, sert kıllı fırçalar kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Köpeğin özel bakım gerektiren bir tür olmadığı durumlarda, genel olarak şöyle bir yol izlenebilir. Tüylerin fırçalanmasına baş üstünden başlanılır ve orta sertlikteki kıl fırça ile hayvanın gerisine doğru sıkıca sıvazlanarak taranır. Sırt bölgesinin taranması bitince, göğüs yöresi ve köpeğin yanları aşağıya doğru ayaklara varıncaya değin düzenli sıralar halinde fırçalanır. Bundan sonra kıllar çıkış yönünün tersine, bir kez daha fırçalanır. Bu tarayış, kıl diplerini güçlendirdiği, deriye masaj yerine geçtiği gibi, kıl diplerine yerleşmiş bulunan toz ve zararlı maddeleri de kabartır. Bundan sonra, yeniden düzgün yönde bir fırçalama ile tüy bakımının birinci aşaması bitirilir.
Islatıldıktan sonra sıkılarak suyu iyice alınan pamuklu bir bez parçası, eski bir fanila ile köpeğin tüyleri çıkış yönünde bastırılarak silinir. Göğüs, karın, bacak ve bacak araları iyice temizlenir. Bu arada deri iyice araştırılarak, kene, pire gibi zararlıların bulunup bulunmadığına bakılır. Eğer görülürse önlemleri alınır.
Kısa Tüylü Köpeklerin Taranması: Kısa tüylü köpeklerin taranmasında kısa ve yumuşak kıllı fırçalardan yararlanılır. Sert ve uzun kıllı fırçalar kullanım bakımından elverişsiz olduğu gibi, köpeğin derisini de çizebilir. Bundan sonra tüylerin çıkış yönüne doğru yapılan fırçalanmayla bütün toz ve pislikler atılır. Köpeğin tüyleri düzenli, parlak ve sağlıklı bir görünüm kazanır.
Uzun Tüylü Köpeklerin Taranması: Uzun tüylü köpeklerin taranmasında, uzun ve sert kıllı fırçalardan yararlanılır. Böylece sık ve uzun tüylerin arasına girip onları temizlemek ve havalandırmak, düzen vermek mümkün olur. Bu amaçla, dişleri aralıklı taraklardan, tel fırçalardan da yararlanılabilir. Özellikle Kaniş gibi tüyleri kıvırcık ve sert olan türlerin tüy bakımında böyle taraklar ve tel fırçalar gereklidir.
2. Dişlerin Bakımı:
Genç ve sağlıklı köpeklerin dişleri beyaz, parlak ve diş taşlarından arınmıştır. Diş sağlığının, yaşla olduğu kadar beslenme ve bakımla da büyük ilişkisi vardır. Gelişme çağlarında kalsiyum gereksinimi yeterince karşılanan köpeklerin dişleri güçlü ve sağlam olur. Erişkin olduğunda, gevrek, iri sığır kemiği verilen köpeklerin dişlerinde diş taşları oluşamaz ve dişler aşınmalara karşı direnç kazanır.
Dişlerdeki renk sararması, kötü ağız kokuları her zaman diş taşlarından ileri gelmez. Kimi kere bunların nedeni sindirim bozukluklarıdır. Dişlerde görülen önemli arızalar ve diş taşları için mutlaka bir veteriner doktora gitmek gerekir. Ancak, kirli ve sararmış dişler, sertçe bir bezi limon suyuna batırarak silmek veya hidrojen perokside batırılmış bezle oymak suretiyle temizlenip beyazlatılabilir. Dişleri temizlemek amacıyla, kullandığımız türde diş fırçalarından da yararlanmak mümkündür.
3. Göz ve Kulak Temizliği:
Sağlıklı bir köpeğin gözü temiz, parlak ve canlıdır. Çapaklı, donuk ve kanlı gözler sağlıksızlık belirtisidir. Köpeklerde göz temizliğine özen göstermek, çapaklanma ve kanlanma olduğunda, asit borikli suya batırılmış bir pamukla gözleri silip temizlemek gerekir. Çoğunlukla üşütmeden ileri gelen çapaklanmalarda Camomile ve Borasit solüsyonlarının kullanılması yarar Sağlar. Aşırı ve inatçı olaylarda veteriner doktora başvurulmalıdır.
Kulaklar, köpeklerin önemli olduğu kadar duyarlı ve hastalıklara açık bir organıdır. Köpeğin tüylerinin fırçalanması sırasında kulaklar bilhassa incelenmeli kulağın içine doğru giden kıllar dışa doğru taranmalıdır. Köpeklerin kulaklarında, havadaki tozların kulak içlerine girmesini önleyen bir nemlilik vardır. Bunu, kulakta bulunan salgı bezleri sağlar. Böylece kulak kepçesinde tutulan kirler, duyarlı bölgelere girme olanağı bulamazlar. Ancak bunların kulak kepçesinde de fazla oranda birikmesi hastalıklara yol açar, sakıncalar doğurur. Bunların, asit borikli Suyla hafifçe ıslatılmış veya zeytinyağı ile nemlendirilmiş bir pamuk parçasıyla gerektikçe temizlenmesi zorunludur. Ancak bu temizleme sırasında büyük özen gösterilmeli kulak iç
Kulak kepçelerinde biriken kirlerin temizlenmesi, kulak sağlığı konusunda ilerde doğabilecek sorunların önüne geçer.
Kulakta görülebilecek akıntılarda dikkatli olunmalı, böyle durumla karşılaşıldığında zaman yitirilmeksizin veterinere başvurulmalıdır. Çünkü bu belirti, önemli bazı hastalıkların habercisi olarak görülebilmektedir.
4. Ayak ve Tırnakların Bakımı:
Özellikle ev dışında yaşayan, av gibi yürüyüş gerektiren görevler yüklenmiş bulunan köpeklerin ayaklarında aşınmalar, yaralanmalar, çizilmeler, tırnak kırılmaları görülebilmektedir. Bu nedenle, yapılan bakım sırasında ayaklar da gözden geçinilmeli, hayvana rahatsızlık veren bir durum olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ayak ve tırnaklar bu iş için kullanıma elverişli bir fırça ile fırçalanmalı, eğer varsa, tırnak arasına sıkışmış olan kurumuş çamur parçaları, toz ve kinler temizlenmelidir. Dolaşılan yerlerde bulunan keskin kenarlı kayalar veya kırık cam parçaları, köpeğin taban yastıklarında derin kesiklere neden
Tırnaklarda kırılmalar olabilir, taban yastıklarına kıymık, diken batabilir. Bu gibi durumların bakım ve tedavisi anında yapılmalı, kesik, çizik ve tırnak yaralarının ihmal edildiğinde bazen büyük sorunlar çıkartabileceği unutulmamalıdır.
Kırılan tırnaklar gibi aşırı uzayan tırnaklar da bakım gerektirir. Normalden fazla uzayan tırnaklar kimi kere kıvrılarak köpeğin etme batar ve iltihaplanmalara yol açar. Kimi kere ise, sağa sola takılarak köpeği rahatsız eder ve sonunda kötü bir biçimde kırılır. Bütün bu nedenlerle zaman zaman köpeğin tırnağını kesmek gerekir. Köpeğin tırnağı, ya bu iş için özel olarak yapılmış bulunan Papağan Gagası adıyla anılan özel bir makasla, ya da manikür takımlarında bulunan herhangi bir tırnak pensi ile kesilebilir.
Tırnak kesilmesi,düşünüldüğü kadar basit bir iş değildir. Yanlış ve hatalı kesim büyük sorunlar yaratabilir. Tırnağın kesim sırasında fazla derin alınması kanamalara ve iltihaplanmalara yol açar. Resimdeki kesime dikkat ediniz. Tırnak, fazla derine gitmeden ve tırnak ucu kütleştirilmeden kesilmektedir. Pürüzlü ve kırık tırnakları törpülemek gerekir. Bu amaçla bildiğimiz tırnak törpüleri kullanılır. Törpülemenin, tırnağın çıkış yönünde olması gerekir. Ters yöne doğru yapılan törpüleme tırnak köklerini zedeler ve iltihaplandırır.
Bakımlı ve sağlıklı bir köpeğin ayaklarında, tırnaklar arasında yabancı herhangi bir madde bulunmaz. Tırnaklar bakımlı ve düzgündür. Uzamış, çatlamış, kırılmış tırnak yoktur. Taban yastıkları bakımlıdır, kesikler, yaralar ve kabuklanmalar görülmez.
5. Yıkama ve Temizleme.
Köpeklerin cilt dokusu, insanlarınkine oranla çok değişiktir. Köpeklerin ter bezleri yoktur. Yani terlemezler. Köpeğin derisi insanınki gibi hava almaya elverişli yapıda da değildir. Buna karşın köpek zengin sayılabilecek yağ dokusuna sahiptir. Bu yağ bezleri deriyi yumuşak ve dirençli kılan. Köpekleri, koktukları gerekçesiyle sık ve aşırı yıkayanlar, onların sağlığıyla oynar. Köpek, zorunluluk olmadıkça yıkanmamalıdır. Yıkanması gerektiğinde, bu sıcak yaz aylarına rastlatılmalıdır ya da çok iyi kurulanmasına özen gösterilmelidir. Aşırı yıkama derideki yağların yitirilmesine, derinin kuruyarak çatlamasına, tüylerin canlılığını kaybetmesine yol açar. Soğuk havalarda, özellikle ev dışında barındırılan köpeklerin yıkanması şiddetli soğuk algınlıklarına neden olabilmektedir.
Köpek, sağlığı açısından gerekli olduğunda veya sıcak yaz aylarında sı olmamak koşuluyla yıkanabilir. Köpeğin yıkanmasında bazı noktalara dikkat edilmelidir. Köpeğin yıkama suyu veya soğuk olmamalı, 35 C0 dolaylarında bulun malıdır. Köpeğin yıkanmasında kullanılacak şampuan, içinde yağ ihtiva etmelidir.
Kulaklara su kaçmaması için, birer parça pamukla kulakların kapatılması yerinde bir önlemdir. Çünkü, kulağa kaçan su büyük sakıncalar doğurur. Yıkanacak köpek, bir banyo küvetine, genişçe bir lavaboya veya leğene yerleştirilir. Baş kısmı hariç tüm gövde güzelce ıslatıldıktan sonra şampuan dökülerek köpürtülür ve bu köpükler, başın dışında bütün vücuda yayılır. Parmaklarla köpeğin vücuduna masaj yapılarak kirler kabartılır. Daha sonra, bu köpükler tümüyle temizleninceye, tüyler arasında sabun zerrelerinin kalmadığına emin olununcaya değin, uygun sıcaklıktaki suyla yıkanır. Bu arada, bir sünger ıslatılıp iyice sıkıldıktan sonra, köpeğin başı, yüzü, ağzının çevresi, gözlerin etrafı iyice silinip temizlenir. Bundan sonra köpek, yıkanılan yerden bir havluyla alınır. ılık, rüzgarsız, hava cereyanı olmayan bir yerde, eğer varsa elektrikli kurutma makinesi ile, yoksa havlu ile mümkün olduğunca kurulanır. Tüyler çıkış yönünde taranıp fırçalanır.
Eğer hava soğuksa, vücuttaki rutubet tamamıyla gidinceye kadar ev içinde tutulur. Hava güneşli ve sıcaksa, serbest bırakılarak, hareket hainde iken tüylenin kuruması ve güneşlenmesi için olanak tanınır. Ağız çevresinde uzun tüylere sahip olan köpekler, yemek sırasında bunarı kirletir. Böyle özellik taşıyan köpeklerin ağız yöresindeki tüyler, suyu sıkılmış ıslak bez veya süngerle temizlenebilir.
Köpeklerin sık sık yıkanması, yukarda belirttiğimiz gibi, türlü sakıncalar doğurur. Bu nedenle, köpeğin temizliğinde başka yöntemler de uygulanır. Bu amaçla testere talaşı denilen çok ince tahta talaşından yararlanılır. Toz halindeki bu talaş, köpeğin kıllarının arasına avuç avuç dökülerek tüylerle birlikte iyice ovuşturulur. Daha sonra, bunları dökmek için köpeğin tüyleri fırçalanır. Küçük yapılı, uzun ve seyrek tüylü, beyaz renkli bazı köpekler, beyaz tebeşir pudrası ile temizlenmekte iseler de, bu işlem tebeşir tozlarının çevreye dağılması nedeniyle pek pratik değildir.
6. Köpeğin Gezdirilmesi ve Egzersizleri:
Bütün köpekler, türden türe süresi ve niteliği değişmekle birlikte, hareket etme ve egzersiz yapma gereksinimi duyar. Sürekli olarak evde yaşayan, narin yapılı bir süs köpeği, bile, bu gereksinimi yeterince sağlanmazsa, normal halini, hareketliliğini, neşesini ve bazen de sağlığını yitirir. Bu tür köpeklerin zaman zaman bahçeye çıkartılarak gezdirilmesi gerekir. Onların sağı solu dolaşmaları, öteyi beriyi koklamaları içgüdülerini canlı tutmaya, türlerine özgü koklama ve işitme duyularını doğal ortam içinde sınayarak özgüvenlerini kazanmalarına yarar. Bununla birlikte, böyle narin türlerin, fazla alışık olmadıkları dış ortamda uzun süre bırakılmaları, elverişsiz havalarda çıkartılmaları sağlıkları üzerinde iyi etki bırakmaz.
İri yapılı köpeklerin, bilhassa özel amaçlarla eğitilip çalıştırılan görev köpeklerinin bu gereksinimi çok daha fazladır. Bunlar, açık havada koşma, serbest kalma, eğitildikleri alanda egzersiz yapma gereksinimi duyarlar. Yarış köpekleri, av köpekleri, koruma ve bekçi köpekleri, çoban köpekleri uzun süre etkinlikten uzak ve hareketsiz bırakılmamalıdır. içgüdüsel tepkilerini doyurmak, eğitildikleri alandaki beceri ve yeteneklerini körleştirmemek için, sık sık uygun yörelere götürülerek serbest bırakılmalı. egzersiz ve antrenman yaptırılmalıdır.